GÜNDÜZ KUŞAĞI PROGRAMLARI YAYINDAN KALKIYOR !
Gündüz kuşağının yeni favorileri her geçen gün artmaya devam ettikçe, seyircilerin sinirleri daha da bozulmaya başladı.
Gündüz kuşağı programlarından Serap Paköz İle Gerçeğin Peşinde’de İ.K. isimli şahsa yapılan DNA testinde çocuğunun kendisinden olmadığı ortaya çıktı.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “Mahremiyet, kişilerin, başkalarının öğrenmelerini istemedikleri özel hâlleridir. Mahremiyete saygı gereklidir.
Bu gizlilik veya özel hayata saygı diye de tarif edilebilir. İnsanların özel hallerini araştırmak, yaymak mahremiyetin ihlalidir. Günümüzde özellikle sosyal medya ve TV’lerde çeşitli programlarda, insanların mahremiyetleri ortaya saçılmaktadır. Çarpık anlayış ve ilişkiler sıradan işler gibi gösterilmeye başlanılmıştır. Birbirinden bunu görenlerin daha vahim olanlarına yönelmeleri yaygınlaşmaktadır.
Başka toplumlarda bu tür uygulama veya yaşantı tarzı olabilir. Özellikle Batı toplumlarında aile, toplum, birlikte yaşama ve ahlak anlayışlarında çeşitlilikler olabilmektedir. O toplumların insana ve aileye bakışları ile Müslüman Türk Milletinin bakışı arasında dağlar kadar fark vardır. Dinimiz İslam, mahremiyetin korunmasını teşvik etmiş, ihlalini de büyük suç saymıştır. Toplumu bozan, aileyi zedeleyen, genç dimağları çürüten bir anlayış olarak görmüştür.
Dinimiz, örf ve adetlerimiz, insanların içinde yaşadıkları evleri özel ve mahrem saymıştır. Hatta hane halkına nispetle ev içindeki odaları bile mahrem alanlar olarak belirlemiştir. Son günlerde, gayri ahlaki yaşantıların çok rahat bir şekilde anlatıldığı, toplumumuzun aile yapısına uymayan söz ve davranışların sergilendiği programlar maalesef artış göstermektedir.
Öncelikle vatandaşlarımız bu programları izlememeli, ilgili kurumlara gerekli şikayetleri yapmalıdırlar. RTÜK başta olmak üzere, kurum ve kuruluşlar da aile kurumunun, geleceğimiz çocuklarımızın ve toplumumuzun güçlü ve müreffeh yarınları için üzerine düşen görevi yerine getirmelidir” diye konuştu.
TV Kanallarına çeki düzen verilmeli!
Mil-Diyanet Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tahiroğlu da, “Sabah kuşakları adı altında program yapan yaklaşık 9 kanala RTÜK tarafından bir ihtar gönderildi. Bu yetersiz bir adımdır.
RTÜK’te de bir ahlak ve denetim kurulu oluşturulmalı ve bu kurulda Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan da bir temsilcinin olmasını istiyoruz. Bu sabah kuşaklarındaki toplum tahribatı çok olunca insanlar ister istemez çareyi Diyanet’te arıyor.
Bu programlarda birçok şey normalleştiriliyor. Maneviyatı kuvvetli gençler yetiştirilmeli. 6 buçuk milyon z kuşağı dediğimiz genç neslimiz mevcut. Bu çocuklarımıza maneviyat duygusunu aşılamalıyız. Bu tür programların kaldırılması ve televizyon kanallarına çeki düzen verilmesi gerekiyor” görüşünü dile getirdi.
GÜNDÜZ KUŞAĞI PROGRAMLARI YAYINDAN KALKIYOR !
Gündüz kuşağının yeni favorileri her geçen gün artmaya devam ettikçe, seyircilerin sinirleri daha da bozulmaya başladı.
Gündüz kuşağı programlarından Serap Paköz İle Gerçeğin Peşinde’de İ.K. isimli şahsa yapılan DNA testinde çocuğunun kendisinden olmadığı ortaya çıktı.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “Mahremiyet, kişilerin, başkalarının öğrenmelerini istemedikleri özel hâlleridir. Mahremiyete saygı gereklidir.
Bu gizlilik veya özel hayata saygı diye de tarif edilebilir. İnsanların özel hallerini araştırmak, yaymak mahremiyetin ihlalidir. Günümüzde özellikle sosyal medya ve TV’lerde çeşitli programlarda, insanların mahremiyetleri ortaya saçılmaktadır. Çarpık anlayış ve ilişkiler sıradan işler gibi gösterilmeye başlanılmıştır. Birbirinden bunu görenlerin daha vahim olanlarına yönelmeleri yaygınlaşmaktadır.
Başka toplumlarda bu tür uygulama veya yaşantı tarzı olabilir. Özellikle Batı toplumlarında aile, toplum, birlikte yaşama ve ahlak anlayışlarında çeşitlilikler olabilmektedir. O toplumların insana ve aileye bakışları ile Müslüman Türk Milletinin bakışı arasında dağlar kadar fark vardır. Dinimiz İslam, mahremiyetin korunmasını teşvik etmiş, ihlalini de büyük suç saymıştır. Toplumu bozan, aileyi zedeleyen, genç dimağları çürüten bir anlayış olarak görmüştür.
Dinimiz, örf ve adetlerimiz, insanların içinde yaşadıkları evleri özel ve mahrem saymıştır. Hatta hane halkına nispetle ev içindeki odaları bile mahrem alanlar olarak belirlemiştir. Son günlerde, gayri ahlaki yaşantıların çok rahat bir şekilde anlatıldığı, toplumumuzun aile yapısına uymayan söz ve davranışların sergilendiği programlar maalesef artış göstermektedir.
Öncelikle vatandaşlarımız bu programları izlememeli, ilgili kurumlara gerekli şikayetleri yapmalıdırlar. RTÜK başta olmak üzere, kurum ve kuruluşlar da aile kurumunun, geleceğimiz çocuklarımızın ve toplumumuzun güçlü ve müreffeh yarınları için üzerine düşen görevi yerine getirmelidir” diye konuştu.
TV Kanallarına çeki düzen verilmeli!
Mil-Diyanet Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tahiroğlu da, “Sabah kuşakları adı altında program yapan yaklaşık 9 kanala RTÜK tarafından bir ihtar gönderildi. Bu yetersiz bir adımdır.
RTÜK’te de bir ahlak ve denetim kurulu oluşturulmalı ve bu kurulda Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan da bir temsilcinin olmasını istiyoruz. Bu sabah kuşaklarındaki toplum tahribatı çok olunca insanlar ister istemez çareyi Diyanet’te arıyor.
Bu programlarda birçok şey normalleştiriliyor. Maneviyatı kuvvetli gençler yetiştirilmeli. 6 buçuk milyon z kuşağı dediğimiz genç neslimiz mevcut. Bu çocuklarımıza maneviyat duygusunu aşılamalıyız. Bu tür programların kaldırılması ve televizyon kanallarına çeki düzen verilmesi gerekiyor” görüşünü dile getirdi.