Kandilli Rasathanesi duyurdu. 4.1 büyüklüğünde deprem. İşte merkez üssü
Kandilli Rasathanesi, Akdeniz’in Girit Adası açıklarında 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu. Buna göre depremin derinliği 6.8 km olarak açıklandı.
Kandilli Rasathanesi, Akdeniz’in Girit Adası açıklarında saat 18:23’de 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.
Buna göre depremin derinliği 6.8 km olarak açıklandı.
Dün öğlen saatlerinde Giresun açıklarında 3,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem konusunda güvenli olarak adlandırılan Giresun’da yaşanan bu deprem başta şehir halkı olmak üzere çok fazla insanı şaşkına uğrattı. Ancak uzmanlara göre bu deprem hiç de şaşırtıcı değil. Üstelik Karadeniz’den de fay geçiyor ve ülkemizde en yıkıcı depremleri üreten Kuzey Anadolu Fayı, Karadeniz’in yerleşim yerlerine yakın mesafede. Peki deprem konusunda Karadeniz’i neler bekliyor? İşte şaşırtıcı detaylar…
Karadeniz’de dün saat 12.23’te deprem meydana geldi. Merkez üssü Giresun açıkları olan ve 9.4 kilometre derinlikte meydana gelen depremin büyüklüğünün 3.9 olduğu belirtildi.
KARADENİZ GÜVENLİ BÖLGE SANILIYOR AMA DEĞİL
Öncelikle Giresun açıklarında meydana gelen 3,9 büyüklüğündeki depremin olağan bir fay hareketi olduğundan bahseden Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, Karadeniz’in deprem konusunda güvenli kabul edildiğini ancak durumun gerçekte hiç de öyle olmadığını söyledi.
Türkiye’de yılda 16-17 bin küçük deprem olduğunun altını çizen Pampal, Karadeniz ile ilgili en büyük tehlikenin, Kuzey Anadolu Fayı’na (KAF) olan yakınlığı olduğunu söyledi ve şu detayları verdi:
— Karadeniz deprem konusunda güvenli kabul ediliyor. Ancak durum pek de öyle değil… Türkiye’nin dünya ölçeğinde hatırı sayılır fayı Kuzey Anadolu Fayı’dır. Bu fay Yunanistan’dan Gökçeada, Bozcaada, Tekirdağ, Ganos fayı, Orta Marmara fayı, Marmara Denizi, İzmit, Sakarya, Bolu, Erzincan ve Van’a kadar uzanıyor. Bu fay yaklaşık 1500 kilometre boyunda, doğrultu atımlı ve sağ yönlü aktif bir fay (dextral-transcurrent fault).
Bu fay hem tarihsel hem de güncel dönemde Türkiye’nin en yıkıcı depremlerini üretiyor. Güncel dönemi ele alacak olursak depremler 1912’de Tekirdağ’da başladı, 1939 Erzincan’da devam etti ve bundan sonra da 1942, 1943, 1944, 1957, 1967, 1992 ve 1999 da dahil olmak üzere tam 10 tane 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretti. Bu fay şimdi ise İstanbul’u tehdit eden deprem olarak gündemimizde.
Peki bunları neden anlatıyorum? KAF, bütün Anadolu’yu etkileyen bir fay. Karadeniz Bölgesi’ de aslında bu faya hiç de uzak değil.
Dün deprem meydana gelen Giresun da dahil olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin yerleşim yerleri, KAF’a 50 ila 100 kilometre mesafede yer alıyor. Bu mesafe ise depremin yıkıcı etkisi bakımından oldukça yakın sayılıyor.
FAYA ÇOK YAKIN, YIKICI DEPREMDE HASAR RİSKİ YÜKSEK
KAF’ın, Karadeniz’deki yerleşim yerlerine olan yakın mesafesinin etkilerini örneklerle açıklayan Pampal, “6 Şubat Maraş depreminde Adana’da 486 can kaybı yaşandı. İki faya ayrı ayrı uzaklık 220 ve 230 kilometreydi. Osmaniye’nin mesafesi 100 kilometrenin üzerinde fakat bine yakın can kaybı yaşandı. 17 Ağustos 1999 depremine bakalım. Merkez üssü olan Gölcük’e mesafesi yaklaşık 150 kilometre olan Avcılar’da çok sayıda can kaybı oldu” dedi ve ekledi:
“Tüm bu örneklere bakarsak, KAF ile Karadeniz şehirlerinin mesafesinin çok yakın olduğunu ve olası bir depremde bu bölgenin de etkileneceğini, yıkıcı depremlerde hasar alabileceğini söyleyebiliriz.” BOLU’DA 7 VE ÜZERİ DEPREM BEKLENİYOR
Süleyman Pampal, Bolu için de önemli bir uyarıda bulundu, “Bolu’nun içinden geçen ve Kaynaşlı’dan Gerede’ye doğru uzanan kırılmamış bir parça var. KAF’ın bir bileşeni olan, Düzce fayı denen fayın devamı niteliğinde olan bu parça, Bolu’da 7 ve üzeri yıkıcı bir deprem üretme potansiyeline sahip” dedi.
KARADENİZ’İN İÇİNDEN FAY GEÇİYOR
“Batum’dan Zonguldak’a uzanan doğrultu atımlı, levha sınırını oluşturan bir fay var. Bu, çok önemli bir fay. Karadeniz’de denizin içinden geçen bu faya Karadeniz fayı diyebiliriz. Kıyıya paralel şekilde ilerleyen bu fay, Batum’dan başlayarak Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Bartın ve Zonguldak açıklarına kadar devam ediyor” diyen Pampal şu bilgileri de verdi:
“Karadeniz’de en yakın tarihte 3 Eylül 1968’de Bartın merkezli deprem meydana gelmişti. Bu, Karadeniz kıyı şeridinde, aletsel olarak kaydedilebilen en büyük depremdir. Bu fayın tarihinde başka büyük depremler yok. Karadeniz’in içinden geçen fayda yakın tarihte büyük bir deprem beklenmiyor. Olmaz değil fakat şu anda fayın üzerinde sadece küçük deprem hareketleri meydana geliyor. Bu fayın üzerinde anormal bir sismik aktivite belirlenmiş değil. Bu sebeple bizi bu faydan ziyade KAF korkutuyor.”
TÜRKİYE’NİN HİÇBİR YERİ DEPREMDEN MUAF DEĞİL
Türkiye’nin tüm bölgeleri gibi Karadeniz Bölgesi’nin de depremlerden muaf olmadığının altını tekrar tekrar çizen Süleyman Pampal, “Deprem tehlikesi kıyılar da dahil olmak üzere Karadeniz’de düşük değil. Türkiye’de depreme genel olarak bakmak ve yaklaşmak zorundayız. Türkiye’de her yerleşim alanı depreme dayanıklı olmak zorunda. Depremden gelecek zararı en aza indirmenin başka bir yolu yok. Çünkü ülkemizdeki her yer yüksek deprem tehlikesi altında” ifadelerine yer verdi.
Kaynak : hurriyet.com.tr
Kandilli Rasathanesi duyurdu. 4.1 büyüklüğünde deprem. İşte merkez üssü
Kandilli Rasathanesi, Akdeniz’in Girit Adası açıklarında 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu. Buna göre depremin derinliği 6.8 km olarak açıklandı.
Kandilli Rasathanesi, Akdeniz’in Girit Adası açıklarında saat 18:23’de 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.
Buna göre depremin derinliği 6.8 km olarak açıklandı.
Dün öğlen saatlerinde Giresun açıklarında 3,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem konusunda güvenli olarak adlandırılan Giresun’da yaşanan bu deprem başta şehir halkı olmak üzere çok fazla insanı şaşkına uğrattı. Ancak uzmanlara göre bu deprem hiç de şaşırtıcı değil. Üstelik Karadeniz’den de fay geçiyor ve ülkemizde en yıkıcı depremleri üreten Kuzey Anadolu Fayı, Karadeniz’in yerleşim yerlerine yakın mesafede. Peki deprem konusunda Karadeniz’i neler bekliyor? İşte şaşırtıcı detaylar…
Karadeniz’de dün saat 12.23’te deprem meydana geldi. Merkez üssü Giresun açıkları olan ve 9.4 kilometre derinlikte meydana gelen depremin büyüklüğünün 3.9 olduğu belirtildi.
KARADENİZ GÜVENLİ BÖLGE SANILIYOR AMA DEĞİL
Öncelikle Giresun açıklarında meydana gelen 3,9 büyüklüğündeki depremin olağan bir fay hareketi olduğundan bahseden Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, Karadeniz’in deprem konusunda güvenli kabul edildiğini ancak durumun gerçekte hiç de öyle olmadığını söyledi.
Türkiye’de yılda 16-17 bin küçük deprem olduğunun altını çizen Pampal, Karadeniz ile ilgili en büyük tehlikenin, Kuzey Anadolu Fayı’na (KAF) olan yakınlığı olduğunu söyledi ve şu detayları verdi:
— Karadeniz deprem konusunda güvenli kabul ediliyor. Ancak durum pek de öyle değil… Türkiye’nin dünya ölçeğinde hatırı sayılır fayı Kuzey Anadolu Fayı’dır. Bu fay Yunanistan’dan Gökçeada, Bozcaada, Tekirdağ, Ganos fayı, Orta Marmara fayı, Marmara Denizi, İzmit, Sakarya, Bolu, Erzincan ve Van’a kadar uzanıyor. Bu fay yaklaşık 1500 kilometre boyunda, doğrultu atımlı ve sağ yönlü aktif bir fay (dextral-transcurrent fault).
Bu fay hem tarihsel hem de güncel dönemde Türkiye’nin en yıkıcı depremlerini üretiyor. Güncel dönemi ele alacak olursak depremler 1912’de Tekirdağ’da başladı, 1939 Erzincan’da devam etti ve bundan sonra da 1942, 1943, 1944, 1957, 1967, 1992 ve 1999 da dahil olmak üzere tam 10 tane 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretti. Bu fay şimdi ise İstanbul’u tehdit eden deprem olarak gündemimizde.
Peki bunları neden anlatıyorum? KAF, bütün Anadolu’yu etkileyen bir fay. Karadeniz Bölgesi’ de aslında bu faya hiç de uzak değil.
Dün deprem meydana gelen Giresun da dahil olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin yerleşim yerleri, KAF’a 50 ila 100 kilometre mesafede yer alıyor. Bu mesafe ise depremin yıkıcı etkisi bakımından oldukça yakın sayılıyor.
FAYA ÇOK YAKIN, YIKICI DEPREMDE HASAR RİSKİ YÜKSEK
KAF’ın, Karadeniz’deki yerleşim yerlerine olan yakın mesafesinin etkilerini örneklerle açıklayan Pampal, “6 Şubat Maraş depreminde Adana’da 486 can kaybı yaşandı. İki faya ayrı ayrı uzaklık 220 ve 230 kilometreydi. Osmaniye’nin mesafesi 100 kilometrenin üzerinde fakat bine yakın can kaybı yaşandı. 17 Ağustos 1999 depremine bakalım. Merkez üssü olan Gölcük’e mesafesi yaklaşık 150 kilometre olan Avcılar’da çok sayıda can kaybı oldu” dedi ve ekledi:
“Tüm bu örneklere bakarsak, KAF ile Karadeniz şehirlerinin mesafesinin çok yakın olduğunu ve olası bir depremde bu bölgenin de etkileneceğini, yıkıcı depremlerde hasar alabileceğini söyleyebiliriz.” BOLU’DA 7 VE ÜZERİ DEPREM BEKLENİYOR
Süleyman Pampal, Bolu için de önemli bir uyarıda bulundu, “Bolu’nun içinden geçen ve Kaynaşlı’dan Gerede’ye doğru uzanan kırılmamış bir parça var. KAF’ın bir bileşeni olan, Düzce fayı denen fayın devamı niteliğinde olan bu parça, Bolu’da 7 ve üzeri yıkıcı bir deprem üretme potansiyeline sahip” dedi.
KARADENİZ’İN İÇİNDEN FAY GEÇİYOR
“Batum’dan Zonguldak’a uzanan doğrultu atımlı, levha sınırını oluşturan bir fay var. Bu, çok önemli bir fay. Karadeniz’de denizin içinden geçen bu faya Karadeniz fayı diyebiliriz. Kıyıya paralel şekilde ilerleyen bu fay, Batum’dan başlayarak Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Bartın ve Zonguldak açıklarına kadar devam ediyor” diyen Pampal şu bilgileri de verdi:
“Karadeniz’de en yakın tarihte 3 Eylül 1968’de Bartın merkezli deprem meydana gelmişti. Bu, Karadeniz kıyı şeridinde, aletsel olarak kaydedilebilen en büyük depremdir. Bu fayın tarihinde başka büyük depremler yok. Karadeniz’in içinden geçen fayda yakın tarihte büyük bir deprem beklenmiyor. Olmaz değil fakat şu anda fayın üzerinde sadece küçük deprem hareketleri meydana geliyor. Bu fayın üzerinde anormal bir sismik aktivite belirlenmiş değil. Bu sebeple bizi bu faydan ziyade KAF korkutuyor.”
TÜRKİYE’NİN HİÇBİR YERİ DEPREMDEN MUAF DEĞİL
Türkiye’nin tüm bölgeleri gibi Karadeniz Bölgesi’nin de depremlerden muaf olmadığının altını tekrar tekrar çizen Süleyman Pampal, “Deprem tehlikesi kıyılar da dahil olmak üzere Karadeniz’de düşük değil. Türkiye’de depreme genel olarak bakmak ve yaklaşmak zorundayız. Türkiye’de her yerleşim alanı depreme dayanıklı olmak zorunda. Depremden gelecek zararı en aza indirmenin başka bir yolu yok. Çünkü ülkemizdeki her yer yüksek deprem tehlikesi altında” ifadelerine yer verdi.
Kaynak : hurriyet.com.tr