Analiz edilen 20 milyondan fazla kişinin sağlık kayıtları, Covid-19 aşı tartışmalarına son noktayı koydu. SON NOKTAYI BİLİM İNSANLARI KOYDU Korona aşılarının kalp hastalıklarına neden olup olmadığı konusunda bilim insanları tarafından son bir değerlendirme yapıldı. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan habere göre, İngiltere, İspanya ve Estonya’da 20 milyondan fazla insanın sağlık kayıtları incelendi. Bu kapsamlı analiz, aşının kalp hastalıklarına sebep olmadığını ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Covid-19 aşıları virüse bağlı kalp yetmezliği ve kan pıhtılaşması riskini artırmıyor, aksine azaltıyor. Oxford-AstraZeneca, Pfizer ve Moderna gibi aşıların, pandemide ciddi hastalıkları önlemede oldukça etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Bu bulgular, aşıların genel sağlık üzerinde olumlu etkilerini göstermektedir. ARAŞTIRMA NETİCESİ: “Covid-19 hastalık sonrası, aşılanmış bireylerin, aşısız hastalığı geçirenlere göre çok daha az kalp ve damar hastalıklarına maruz kaldıklarını gösteren, 20 milyon kişiyi kapsayan çalışma. Sonuç: Aşı virüsün yol açtığı kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu” Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: “Bizim yıllardır söylediğimiz şey. Aşı virüsün yol açtığı kalp ve damar hastalıklarına karşı 44 kat daha koruyuculuk sağlıyor. Ayrıca uzun dönem koronavirüs geçirenlerde sonrasında depresyon, işe odaklanmada zorlanma, halsizlik ve depresyon görülüyor. Aşı olunsaydı bunlar önlenirdi” diyerek ekledi. “AŞI 44 KAT KORUYUCU” “Koronavirüs pandemisi döneminde ölüm sayılarında bütün dünyada artış oldu. Aşılama başlayınca bu ölüm sayıları düştü. Daha sonra aşılama bırakılınca bu senenin başından itibaren ölüm sayıları yeniden artmaya başladı. Bu da esas problemin aşı değil, koronavirüsün kendisi olduğunu gösteriyor. Araştırmanın sonucu bizim yıllardır söylediğimiz şey. Aşılanmayanlarda koronavirüse bağlı kalp problemleri, aşılananlara göre 44 kat daha fazla. Aşı koronavirüsün yol açtığı kalp ve damar hastalıklarına karşı 44 kat daha koruyuculuk sağlıyor.” “VÜCUDU UZUN SÜRE KORUYOR” “Koronavirüs aşılarıyla ilgili, ‘Koronavirüs aşılarının genetik bazı bozukluklara yol açabileceği öne sürüldü. Oysa genetik bir değişikliğe yani kansere yol açması için bir aşının hücrenin çekirdeğinden içeri girmesi lazım. Hâlbuki RNA bunlar DNA değil. RNA hücrenin içerisine giremediği için çok kısa sürede maksimum 3 günde vücuttan atılıyor. Sonra ona karşı oluşan antikorlar vücudu yıllarca uzun süre koruyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak : haberzamani.com