21 Ağustos 2024 günü kaybolan Narin’in cansız bedeni Eğertutmaz Deresi’ne çürümeye bırakıldıktan 19 gün sonra kendisinden ağır bir kayanın altında Jandarma Arama Kurtarma ekipleri tarafından bulunduğu 8 Eylül günü AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu, her şeyi değil ama çok şeyi bildiğini şu şifre ile bize anlatmıştı: “Bizlerin bazen bilmediği bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var…”
Tepkiler üzerine 10 Eylül’de bildiklerini anlattı: “Narin’in Kur’an kursundan çıkarken başında bulunan tülbenti de ailesiyle birlikte yaşadığı evinde bulundu. Tülbentin evde bulunması Narin’in eve ulaştığını gösteriyor. Ayrıca o gün, köyün gençleri de iki gün sonra olacak düğünün davetiyelerini dağıtmak için civar köylere gitmiş. Bunlar, Narin’in ‘görmemesi gereken’ bir şey gördüğü için, amcası Salim Güran tarafından öldürülmüş olabileceği düşüncesini akla getiriyor.”
Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne gömen Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül 2024 tarihli ifadesinde suçunu itiraf ederken, “Tavşantepe Mahallesi’nde Salim Güran’ın annesi Yüksel Güran ve amcasının eşi olan Maşallah Güran ile ilişkilerinin olduğu konuşuluyordu. Ancak bu hususta kimsenin ifade vereceğini düşünmüyorum. Benim olaya ilişkin sadece tahminim Salim Güran’ın bu iki kadından biriyle yaşadığı cinsel ilişkiyi Narin Güran’ın görmesi üzerine Narin’in bu hususu anlatması durumunda toplum arasında dışlanacağı, itibarsızlaşacağı ve Güran ailesi içinde problemler yaşanacağı için Narin Güran’ı öldürmek istemiş olabileceğini düşünüyorum. Ancak ben kendi gözlerimle Salim Güran’ın ilişki yaşadığını görmedim. Salim Güran bana bu konuda bir şey anlatmadı” dedi.
BABAYA EZBERLETİLEN SENARYO
Ancak, savcıya verdiği ifadesinde komşusu Nevzat Bahtiyar’ı suçlamayan “Ben kızıma bunu yapanın araştırılıp bulunmasını istiyorum. İsterse kardeşim olsun, isterse eşim olsun her türlü cezalandırılmasını istiyorum” diyen Narin’in babası Arif Güran CNNTürk yayınında komşu Nevzat Bahtiyar’ın işlediğini söyleyince tablo değişti.
Salim Güran’ın avukatı O.A. da aynı senaryoyu dile getirdiğinden Nevzat Bahtiyar 21 Eylül 2024 tarihli ek ifadesinde, Galip Ensarioğlu’nun “Bilip de söylemememiz gereken şeyler” dediği Tavşantepe Köyü’nde kimsenin dillendiremediği şeyleri tek tek anlatmış: “10 Eylül 2024 tarihinde huzuru yanımızda vermiş olduğum ifade doğrudur. Ancak bazı hususları olayın sıcaklığıyla ve Salim Güran’ın tehditlerinden dolayı farklı anlatmış olduğumdan o hususlara açıklık getirmek istiyorum. Şöyle ki ben daha önce belirttiğim gibi 21 Ağustos 2024 günü saat 15.08 sıralarında Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aramıştım. Sonrasında Salim Güran beni Arif Güran’ın ikametinin bulunduğu yerin tepesinden seslenmek suretiyle yanına çağırdığında ben Salim Güran’ın yanına yani Arif Güran’ın evinin olduğu tarafa gittim. Tüm odaların kapıları kapalı vaziyetteydi ben evin içinde Enes Güran, Yüksel Güran, Eren Güran, Muhammed Güran ya da başka bir kimseyi görmedim, herhangi bir ses duymadım. Kapıları kapalı olan odaların içerisinde bulunup bulunmadıklarını bilmiyorum.
Eve girdiğimizde Salim Güran beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin Güran’ın yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin Güran’ın ağzında köpük şeklinde sıvı vardı. Salim Güran bana, ‘Yüksel’e birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm, artık sen de benim suç ortağımsın, bu olayda tanık oldun dolayısıyla bunu yok edeceksin yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırırım ve kafasına sıktırırım, bunu yok et ve sonrasında da 200.000 TL veririm’ şeklinde konuştu. Narin Güran’ı, Salim Güran ile birlikte bir battaniye arasına bıraktık. Battaniyeye koyduktan sonra Salim Güran cesedi bana verdi. Ben de cesedi kucağıma alarak ikametten çıktığımda kapı önünde bulunan Narin’e ait terlikleri de Salim’in söylemesi üzerine alıp battaniyenin içine koydum ve aracıma koymak üzere ikamete doğru indim.
İlk önce kendime ait ahıra pencereden cesedi koydum daha sonra ahırda bulunan çuvalı cesedin başından geçirdim çuvalı aceleyle cesedin başından geçirdim. Ancak çuvala bağlamamıştım. Daha sonra cesedi kendi aracımın arka koltuk paspas kısmına bıraktım. Battaniyeyi de arkamdan aracıyla gelen Salim Güran’a verdim. Salim Güran battaniyeyi alarak kendi aracına koydu bana da ‘Cesedi gerekirse parçala ve Eğertutmaz deresine at’ dedi o esnada yukarıya doğru yani Arif Güran’ın evine doğru baktığımda Yüksel Güran’ın yüzünü ellerinin arasına bırakmış şekilde ağlayarak baktığını gördüm.
Eğertutmaz Deresi’ne doğru cesedi götürdüm ve daha önce yer göstermede de belirttiğim yere cesedi bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük bir taş bıraktım. Narin’in bir ayağı çuvalın dışında kalmıştı aceleyle evde telaşla yaptığım için bağlayamadım ve bunu da düzeltemedim. Cesedi belirttiğim şekilde bıraktıktan sonra olay yerinden ayrıldım. Olaydan sonra Salim Güran ile telefonla ya da yüz yüze görüşmedim. Sadece birkaç gün sonra daha önceki ifademde anlattığım gibi yolda karşılaştığımızda kaş göz işaretiyle benimle selamlaştı. Cesedi bıraktığım yeri Salim Güran’ın görüp görmediğini bilmiyorum. Ancak Eğertutmaz Deresi köyün yüksek yerlerinden açıkça görülmektedir. Bu nedenle Salim Güran arkamdan beni izleyerek nereye bıraktığımı görmüş olabilir.”
Bundan sonrası Nevzat Bahtiyar’ın itirafları ile Salim Güran’ın reddettiği HTS kayıtları ve diğer delillerle karşılaştıracak olan cinayeti soruşturan savcılarda. Narin’in Kuran kursuna giderken başında olan tülbentin evde bulunması onun eve ulaştığını ve evde öldürüldüğünü gösteriyor. Bu durumda birkaç gün sonra evde halıların değiştirilmesi de delil karartmaya girer. Asıl önemlisi evinin içinde ve etrafında bunlar olurken, hiçbir şey görmediğini, duymadığını söyleyen annesi Yüksel Güran ve evdeki diğer kişilerin konuşmasında.
Tavşantepe’deki bu suskunluk ve delil karatma çabaları Narin’in nasıl “organize” bir şekilde katledildiğini ve yalanlarla hakikatin üzerinin örtüldüğünü gösterirken, gerçeği bilip susanları da suç ortağı yapıyor.
Kaynak : hurriyet.com.tr
21 Ağustos 2024 günü kaybolan Narin’in cansız bedeni Eğertutmaz Deresi’ne çürümeye bırakıldıktan 19 gün sonra kendisinden ağır bir kayanın altında Jandarma Arama Kurtarma ekipleri tarafından bulunduğu 8 Eylül günü AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu, her şeyi değil ama çok şeyi bildiğini şu şifre ile bize anlatmıştı: “Bizlerin bazen bilmediği bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var…”
Tepkiler üzerine 10 Eylül’de bildiklerini anlattı: “Narin’in Kur’an kursundan çıkarken başında bulunan tülbenti de ailesiyle birlikte yaşadığı evinde bulundu. Tülbentin evde bulunması Narin’in eve ulaştığını gösteriyor. Ayrıca o gün, köyün gençleri de iki gün sonra olacak düğünün davetiyelerini dağıtmak için civar köylere gitmiş. Bunlar, Narin’in ‘görmemesi gereken’ bir şey gördüğü için, amcası Salim Güran tarafından öldürülmüş olabileceği düşüncesini akla getiriyor.”
Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne gömen Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül 2024 tarihli ifadesinde suçunu itiraf ederken, “Tavşantepe Mahallesi’nde Salim Güran’ın annesi Yüksel Güran ve amcasının eşi olan Maşallah Güran ile ilişkilerinin olduğu konuşuluyordu. Ancak bu hususta kimsenin ifade vereceğini düşünmüyorum. Benim olaya ilişkin sadece tahminim Salim Güran’ın bu iki kadından biriyle yaşadığı cinsel ilişkiyi Narin Güran’ın görmesi üzerine Narin’in bu hususu anlatması durumunda toplum arasında dışlanacağı, itibarsızlaşacağı ve Güran ailesi içinde problemler yaşanacağı için Narin Güran’ı öldürmek istemiş olabileceğini düşünüyorum. Ancak ben kendi gözlerimle Salim Güran’ın ilişki yaşadığını görmedim. Salim Güran bana bu konuda bir şey anlatmadı” dedi.
BABAYA EZBERLETİLEN SENARYO
Ancak, savcıya verdiği ifadesinde komşusu Nevzat Bahtiyar’ı suçlamayan “Ben kızıma bunu yapanın araştırılıp bulunmasını istiyorum. İsterse kardeşim olsun, isterse eşim olsun her türlü cezalandırılmasını istiyorum” diyen Narin’in babası Arif Güran CNNTürk yayınında komşu Nevzat Bahtiyar’ın işlediğini söyleyince tablo değişti.
Salim Güran’ın avukatı O.A. da aynı senaryoyu dile getirdiğinden Nevzat Bahtiyar 21 Eylül 2024 tarihli ek ifadesinde, Galip Ensarioğlu’nun “Bilip de söylemememiz gereken şeyler” dediği Tavşantepe Köyü’nde kimsenin dillendiremediği şeyleri tek tek anlatmış: “10 Eylül 2024 tarihinde huzuru yanımızda vermiş olduğum ifade doğrudur. Ancak bazı hususları olayın sıcaklığıyla ve Salim Güran’ın tehditlerinden dolayı farklı anlatmış olduğumdan o hususlara açıklık getirmek istiyorum. Şöyle ki ben daha önce belirttiğim gibi 21 Ağustos 2024 günü saat 15.08 sıralarında Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aramıştım. Sonrasında Salim Güran beni Arif Güran’ın ikametinin bulunduğu yerin tepesinden seslenmek suretiyle yanına çağırdığında ben Salim Güran’ın yanına yani Arif Güran’ın evinin olduğu tarafa gittim. Tüm odaların kapıları kapalı vaziyetteydi ben evin içinde Enes Güran, Yüksel Güran, Eren Güran, Muhammed Güran ya da başka bir kimseyi görmedim, herhangi bir ses duymadım. Kapıları kapalı olan odaların içerisinde bulunup bulunmadıklarını bilmiyorum.
Eve girdiğimizde Salim Güran beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin Güran’ın yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin Güran’ın ağzında köpük şeklinde sıvı vardı. Salim Güran bana, ‘Yüksel’e birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm, artık sen de benim suç ortağımsın, bu olayda tanık oldun dolayısıyla bunu yok edeceksin yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırırım ve kafasına sıktırırım, bunu yok et ve sonrasında da 200.000 TL veririm’ şeklinde konuştu. Narin Güran’ı, Salim Güran ile birlikte bir battaniye arasına bıraktık. Battaniyeye koyduktan sonra Salim Güran cesedi bana verdi. Ben de cesedi kucağıma alarak ikametten çıktığımda kapı önünde bulunan Narin’e ait terlikleri de Salim’in söylemesi üzerine alıp battaniyenin içine koydum ve aracıma koymak üzere ikamete doğru indim.
İlk önce kendime ait ahıra pencereden cesedi koydum daha sonra ahırda bulunan çuvalı cesedin başından geçirdim çuvalı aceleyle cesedin başından geçirdim. Ancak çuvala bağlamamıştım. Daha sonra cesedi kendi aracımın arka koltuk paspas kısmına bıraktım. Battaniyeyi de arkamdan aracıyla gelen Salim Güran’a verdim. Salim Güran battaniyeyi alarak kendi aracına koydu bana da ‘Cesedi gerekirse parçala ve Eğertutmaz deresine at’ dedi o esnada yukarıya doğru yani Arif Güran’ın evine doğru baktığımda Yüksel Güran’ın yüzünü ellerinin arasına bırakmış şekilde ağlayarak baktığını gördüm.
Eğertutmaz Deresi’ne doğru cesedi götürdüm ve daha önce yer göstermede de belirttiğim yere cesedi bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük bir taş bıraktım. Narin’in bir ayağı çuvalın dışında kalmıştı aceleyle evde telaşla yaptığım için bağlayamadım ve bunu da düzeltemedim. Cesedi belirttiğim şekilde bıraktıktan sonra olay yerinden ayrıldım. Olaydan sonra Salim Güran ile telefonla ya da yüz yüze görüşmedim. Sadece birkaç gün sonra daha önceki ifademde anlattığım gibi yolda karşılaştığımızda kaş göz işaretiyle benimle selamlaştı. Cesedi bıraktığım yeri Salim Güran’ın görüp görmediğini bilmiyorum. Ancak Eğertutmaz Deresi köyün yüksek yerlerinden açıkça görülmektedir. Bu nedenle Salim Güran arkamdan beni izleyerek nereye bıraktığımı görmüş olabilir.”
Bundan sonrası Nevzat Bahtiyar’ın itirafları ile Salim Güran’ın reddettiği HTS kayıtları ve diğer delillerle karşılaştıracak olan cinayeti soruşturan savcılarda. Narin’in Kuran kursuna giderken başında olan tülbentin evde bulunması onun eve ulaştığını ve evde öldürüldüğünü gösteriyor. Bu durumda birkaç gün sonra evde halıların değiştirilmesi de delil karartmaya girer. Asıl önemlisi evinin içinde ve etrafında bunlar olurken, hiçbir şey görmediğini, duymadığını söyleyen annesi Yüksel Güran ve evdeki diğer kişilerin konuşmasında.
Tavşantepe’deki bu suskunluk ve delil karatma çabaları Narin’in nasıl “organize” bir şekilde katledildiğini ve yalanlarla hakikatin üzerinin örtüldüğünü gösterirken, gerçeği bilip susanları da suç ortağı yapıyor.
Kaynak : hurriyet.com.tr