Çağımızın rahatsızlığı olan depresyonla mücadelede önemli bir rol oynadığı bilinen ay çekirdeği, içerdiği E vitamini sayesinde panik atak tedavisinde de önerilen gıdalar arasında yer almaktadır. Ayrıca kardiyovasküler sağlığın korunmasına yardımcı olmasıyla birlikte, günlük E vitamini alımının neredeyse %90’ını karşılayarak vücudun ihtiyaç duyduğu antioksidan desteğini sağlar.
Yalnızca çeyrek fincan ay çekirdeği tüketmek, E vitamini açısından kusursuz bir kaynaktır ve günlük ihtiyacınızı karşılamanıza yardımcı olur. Uzmanlar, ay çekirdeğinde aynı zamanda triptofan ve kolin gibi maddelerin de bulunduğunu belirtmektedir. Triptofan, stres, anksiyete ve depresyonun azaltılmasına yardımcı olabilirken, kolin ise hafızanın geliştirilmesine ve beyin fonksiyonlarının artırılmasına destek sağlar. Bu zengin vitamin ve mineral kombinasyonu, ay çekirdeğini son derece besleyici bir yiyecek haline getirir.
Ay Çekirdeği Selenyum Bakımından Zengin:
Ay çekirdeği, güçlü bir antioksidan olan selenyum içerir ve tiroid sağlığı için son derece faydalıdır. Selenyumun vücuttaki kızarıklığı ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Aynı zamanda tiroit hormonunun metabolizmasında önemli bir rol oynadığı tespit edilen ay çekirdeği, selenyum sayesinde hasar gören hücrelerin DNA onarımını da destekleyebilir.
Günlük olarak sadece bir avuç ay çekirdeği tüketmek, sağlıklı ve faydalı besin değerini arttırmada önemli bir rol oynar. Ancak unutulmamalıdır ki, ay çekirdeklerinin tuzlu ve yağlı olabileceği gibi, fazla tüketimi de sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. Dengeli bir beslenme düzeni içinde tüketildiğinde, ay çekirdeği vücudumuzun ihtiyacı olan birçok besin maddesini karşılamaya yardımcı olur.
Sonuç olarak, ay çekirdeği sağlık açısından pek çok fayda sağlayan bir atıştırmalıktır. İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde depresyon ve panik atak gibi rahatsızlıkların azaltılmasına yardımcı olurken, antioksidan özellikleriyle vücudumuzu korur. Ancak her zaman olduğu gibi, dengeli ve çeşitli bir beslenme alışkanlığı içinde tüketilmesi önemlidir.
Kaynak : replikler.org
Çağımızın rahatsızlığı olan depresyonla mücadelede önemli bir rol oynadığı bilinen ay çekirdeği, içerdiği E vitamini sayesinde panik atak tedavisinde de önerilen gıdalar arasında yer almaktadır. Ayrıca kardiyovasküler sağlığın korunmasına yardımcı olmasıyla birlikte, günlük E vitamini alımının neredeyse %90’ını karşılayarak vücudun ihtiyaç duyduğu antioksidan desteğini sağlar.
Yalnızca çeyrek fincan ay çekirdeği tüketmek, E vitamini açısından kusursuz bir kaynaktır ve günlük ihtiyacınızı karşılamanıza yardımcı olur. Uzmanlar, ay çekirdeğinde aynı zamanda triptofan ve kolin gibi maddelerin de bulunduğunu belirtmektedir. Triptofan, stres, anksiyete ve depresyonun azaltılmasına yardımcı olabilirken, kolin ise hafızanın geliştirilmesine ve beyin fonksiyonlarının artırılmasına destek sağlar. Bu zengin vitamin ve mineral kombinasyonu, ay çekirdeğini son derece besleyici bir yiyecek haline getirir.
Ay Çekirdeği Selenyum Bakımından Zengin:
Ay çekirdeği, güçlü bir antioksidan olan selenyum içerir ve tiroid sağlığı için son derece faydalıdır. Selenyumun vücuttaki kızarıklığı ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Aynı zamanda tiroit hormonunun metabolizmasında önemli bir rol oynadığı tespit edilen ay çekirdeği, selenyum sayesinde hasar gören hücrelerin DNA onarımını da destekleyebilir.
Günlük olarak sadece bir avuç ay çekirdeği tüketmek, sağlıklı ve faydalı besin değerini arttırmada önemli bir rol oynar. Ancak unutulmamalıdır ki, ay çekirdeklerinin tuzlu ve yağlı olabileceği gibi, fazla tüketimi de sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. Dengeli bir beslenme düzeni içinde tüketildiğinde, ay çekirdeği vücudumuzun ihtiyacı olan birçok besin maddesini karşılamaya yardımcı olur.
Sonuç olarak, ay çekirdeği sağlık açısından pek çok fayda sağlayan bir atıştırmalıktır. İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde depresyon ve panik atak gibi rahatsızlıkların azaltılmasına yardımcı olurken, antioksidan özellikleriyle vücudumuzu korur. Ancak her zaman olduğu gibi, dengeli ve çeşitli bir beslenme alışkanlığı içinde tüketilmesi önemlidir.
Kaynak : replikler.org