Son Dakika Haberleri

Artık Gizli Kalmadı

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran’la ilgili iddianame tamamlandı.

Anadolu Ajansı ve Halk TV, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 12 sayfalık iddianameye ulaştıklarını duyurdu.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, tutuklu şüphelilerden Narin’in amcası Salim, annesi Yüksel ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

İddianamedeki detayları derledik.
Şüpheliler neyle suçlanıyor?
İddianamede, tutuklu şüphelilerden Narin’in amcası Salim, annesi Yüksel ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçunu işlemekle suçlanıyor.
Anadolu Ajansı ve Halk TV’nin haberlerine göre iddianamede, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında şüphelilerin aynı evde olduğu tespitine yer verildi.

Söz konusu şüphelilerin Narin Güran’ı müşterek bir şekilde boğdukları konusunda yeterli şüphenin oluştuğu kaydedildi.

Güran’ın hangi nedenle öldürüldüğü ise belirlenemedi.

İddianamenin sonuç kısmında şu ifadeler yer aldı:

“Dosyada bulunan kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu, kriminal raporlar, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde izah olunan ve çelişkileriyle ortaya konulan sebeplerle şüpheliler soruşturmanın en başından itibaren çelişkili, hayatın olağan akışına aykırı, toplum düzeninin ve aile yaşantısının getirdiği genel kurallar ve teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuşlardır.

“İlk günden itibaren kayıp çocuk olarak ihbarda bulunarak ve Narin Güran’ın son görüldüğü saate ilişkin çelişkiler yaratarak bulunmasını ve olayın ortaya çıkmasını engelledikleri tespit edilmiştir.”

‘Aile organize biçimde saklamaya çalıştı’
İddianamede örneklerle aile ve akrabalarca arama çalışmalarının sekteye uğratıldığı belirtildi.

Kolluk birimlerince yapılan araştırmalarda Narin Güran’ın ikamet ettiği köyde bulunanların çok büyük bir kısmının akraba olması, son görüldüğü yerin evine çok yakın mesafede olması, yapılan kamera ve plaka tespit çalışmalarında olay mahalline yabancı kişi ya da araç girişinin bulunmaması hususları da dikkate alındığında, olayın aile içerisinde gerçekleştiği ve aile tarafından organize biçimde saklanılmaya çalışıldığı kanaatinin oluştuğu ifade edildi.

Aynı zamanda köy muhtarı olan amca Salim Güran’ın ailenin tarlalarını ekip biçtiği, bu nedenle ailenin önde geleni olarak hareket ettiği ifade edilen iddianamede, şüphelinin arama çalışmalarının başından itibaren kolluk birimlerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına yön vermeye çalıştığı, tedirgin hal ve tavırlarda bulunduğunun kolluk birimlerince tespit edildiği aktarıldı.

Soruşturmada aileden tüm kişiler incelendiğinde, Salim Güran’ın aileyi yönlendirdiği hususunda ciddi şüpheler oluştuğu kaydedildi.

Aile ve akrabaların, “arama çalışmalarını yanlış yönlendirmek amacıyla sürekli kolluk görevlilerini takip ederek bilgi almaya ve dinlemeye çalışmaları, Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgede bulduklarını beyan ettikleri bir terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışmaları, elektrik tellerini birbirine çarptırmak suretiyle yangın çıkarmaları, ele geçirilen ve incelenen cep telefonlarında olay gününe ait mesaj ve görüşme içeriklerini tümüyle silmeleri ve cesedin bulunmasının ardından aralarında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri sözler” karşısında, olaydaki maddi gerçekliği saklamaya çalıştıklarının anlaşılması sonrası 23 şüphelinin gözaltına alındığı kaydedildi.

İddianamede, Tavşantepe Mahallesi’nde kolluk görevlilerince yürütülen devriye faaliyetleri çerçevesinde aile üyelerinin sık sık toplantılar yaptığının belirlendiği de belirtildi.
Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu gün yaşananlar
İddianamede Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu gün yaşananlara ilişkin de bilgi verildi.

Güran’ın cenazesi 8 Eylül’de cansız bedeni Tavşantepe Mahallesi’nde bulunan Eğertutmaz Deresi’nde bulunmuştu.

İddianamede, şu ifadeler yer aldı:

“Arama faaliyetleri çerçevesinde 8 Eylül’de saat 08.30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlilerince Tavşantepe Mahallesi’nde bulunan Eğertutmaz Deresi’nde yapılan tarama faaliyeti esnasında dere ile derenin toprakla birleştiği kısımda kayaların altına sıkıştırılmış vaziyette üzerini kapatacak şekilde 40-50 santimetre çaplarında 3 kaya parçasının kapattığı bir çuval görüldü. Çuvalda Narin’e ait cansız bedene ulaşıldı.”

Olay yeri incelemelerinin ardından Güran’ın bedeni tetkik ve otopsi işlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’na götürüldü.

İddianameye göre, Tıp Grup Başkanı’nın da bizzat katılımıyla daire başkanları, şube müdürü, 5 adli tıp uzmanı ve haricen görevlendirilen radyoloji uzmanından oluşan heyet tarafından ayrıntılı inceleme yapıldı.

Vücut görüntüleme yöntemleriyle incelendi, cesedin her bölgesinden sürüntü örnekleri alındı.

‘Narin’e ait en net son görüntü Tavşantepe İlkokulu’na ait kamerada’
İddianamede, Narin’e ait en net son görüntünün Tavşantepe İlkokulu’na ait kamerada olduğunun tespit edildiği ifade edildi:

“Narin Güran’ın 21 Ağustos günü saat 15.11’de kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiğinin net tespiti karşısında diğer tüm kayıtlar ve deliller tekrar irdelenerek bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kamera açısına aynı gün saat 15.41’de şüpheli bir aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu belirlendi.

“Kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı, söz konusu aracın kırmızı renkte olduğu tespit edildi. Kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar’ın kullanımında olan araç olduğu açıkça belirlendi.”

Ailenin ise sürecin başında itibaren “tutarsız beyanlarda” bulundukları, Narin Güran’ı en son saat 17.00 ve 18.40 sıralarında gördüklerin söyledikleri ve ilk resmi ihbarı 20.43’te yaptıkları belirtildi.

Salim Güran’ın aracında bulunan kıl numunesinin Narin’e ait olduğu tespit edildi
Şüpheli Nevzat Bahtiyar’ın “Narin’in cansız bedenini Salim Güran bana verdi ve yok etmemi istedi. Karşılığında 200 bin lira para vereceğini söyledi, aksi takdirde bana ve aileme zarar vermekle beni tehdit etti” ifadeleri de iddianameye girdi.

Bahtiyar, Narin Güran’ın cansız bedenini Salim Güran’ın aracından alarak kendi aracına koyduğunu, daha sonra ahırından aldığı gübre çuvalı içerisinde Eğertutmaz Deresi’ne bıraktığını söylemişti.

İddianamede, Bahtiyar’ın bu beyanı üzerine ahırında yapılan incelemede temin edilen gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedin konulduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğu ve çuvalların benzer olduklarının tespit edilerek tutanak altına alındığı belirtildi.

“Salim Güran’ın aracının gönderildiği Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda yapılan detaylı incelemede, aracın sağ arka kapı iç kısmı üzerinde elde edilen kıl numunesinin Narin’e ait olduğu, şüpheli Salim ve Nevzat’ın araçlarında yapılan detaylı incelemelerde alınan toprak numunelerinin karşılaştırılmasında her iki araç içerisinden alınan toprak numunelerinin benzer oldukları tespit edildi” bilgisine yer verildi.

Bahtiyar 21 Eylül’deki ek ifadesinde ise, cesedi ilk olarak Salim Güran’ın aracında değil, Narin Güran’ın kendi evinde gördüğünü söyledi. Bu ifade de iddianameye girdi:

“21 Ağustos’ta saat 15.08 sıralarında Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aramıştım. Sonrasında Salim beni Arif Güran’ın ikametinin bulunduğu yerin tepesinden seslenmek suretiyle yanına çağırdı. Ona doğru gittiğimde onunla beraber Arif Güran’ın evine girdik. Eve girdiğimizde bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalı vaziyetteydi. Ben evin içinde Enes, Yüksel, E. ve M. Güran ya da başkaca bir kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığımdan kapıları kapalı olan odaların içerisinde bulunup bulunmadıklarını bilmiyorum. Eve girdiğimizde Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde sıvı vardı.”

Bahtiyar bu ifadesinde Salim Güran’ın, Yüksel Güran ile ilişkisini gördüğü için çocuğu öldürdüğünü söylediğini ve kendisini oğlunu öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.

HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında şüphelilerin aynı evde olduğu tespit edildi.

İddianamede, tutuklu şüpheli Salim Güran’ın cep telefonu incelendiğinde WhatsApp verileri ile Narin’in kaybolduğu güne ilişkin görüşme geçmişlerinin silindiğinin tespit edildiği de belirtildi.
Enes Güran’ın cezaevindeki konuşmaları dosyaya girdi
Ağabey Enes Güran’ın tutuklu bulunduğu Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yapmış olduğu görüşme kayıtlarının da incelendiği belirtilen iddianamede, şu bilgiler paylaşıldı:

“Çok sayıda telefon görüşmesi ile kapalı görüşe ilişkin görüşme kayıtlarının Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan incelemesi ve tetkikinde 17 Eylül’de Enes’in küçük kardeşi ile arasında geçen telefon görüşmesi esnasında, ‘abican kimseyle konuşma kendine dikkat et’ şeklinde beyanda bulunduğu, ağabeyi B. Güran ile yaptığı görüşmede de birkaç kez adli tıp raporunu kastederek, ‘Rapor geldi mi?’ şeklinde sorduğu, bir görüşmesinde de ‘Narin benim diş fırçamı kullanmıştı, bir şey çıkar mı?’ diye ağabeyine sorduğu hususları tespit edilmiştir.”
Yüksel ve Arif Güran yüzde 99,9 Narin’in anne ve babası
İddianamede anne Yüksel Güran hakkındaysa, “olay günü ilk saatlerden itibaren Narin’in vefat ettiğini bildiği şeklinde hal ve tavırlar sergilediği, üzüntünün yanı sıra bir korku ve endişe barındıran sözler söylediği, ‘Enes’i nasıl kurtarabilirim?’ şeklinde beyanlarının bulunduğu” kaydedildi.

“Narin’in cansız bedenine ulaşıldığı gün çıkan tartışmada kardeşi Y.’nin ‘Doğruyu söyleseydiniz böyle olmazdı’ şeklindeki sözleri, Nevzat Bahtiyar’ın alınan savunmalarında istikrarlı olarak Yüksel ile Salim Güran arasında bir ilişki olabileceği yönündeki beyanları, ayrıca Narin’in cansız bedeninin Nevzat isimli şüpheli tarafından götürüldüğü esnada arkasından bakarak ağladığı yönündeki beyanlar dikkate alındığında” diğer şüphelilerle Narin’in öldürülmesinde birlikte hareket ettiği konusunda yeterli şüphe bulunduğu kaydedildi.

İddianamede, ağabey Enes ve anne Yüksel Güran’ın ifadelerinde Narin Güran’ın ölümüyle ilgilerinin olmadığını savundukları yer aldı.

Anne Yüksel Güran ayrıca Salim Güran ile bir ilişkisinin bulunmadığını belirtti.

31 Ağustos’ta baba Arif ve anne Yüksel’den alınan örnekler ile Narin’e ait kıyafetler ve evde kullandığı battaniyeden alınan örneklerin DNA tespiti için karşılaştırıldığı da iddianamede yer aldı.

Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’nın hazırladığı raporda Arif Güran ve Yüksel Güran’ın yüzde 99,99 ihtimalle Narin’in baba ve annesi olduğu tespit edildi.

Amca Salim Güran Narin’in cesedinin olduğu yere gitmiş
İddianamede, Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtildi.

Buna göre, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48’de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, bu hususun dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu çerçevesinde değerlendirildiğinde kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği ifade edildi.

İddianamede, böylece şüphelinin cesedin bırakıldığı yeri bildiği ve olay günü kontrol amaçlı gittiği hususunu açıkça ortaya koyduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

‘Otopside alınan örnekler DNA analiz çalışmalarına cevap vermedi’
İddianamede, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nin raporunda, otopsi esnasında Narin Güran’ın vücudundan alınan yaklaşık 91 sürüntü örneğinin ve üzerinden çıkan kıyafet ve çantanın, ayrıca cansız bedeninin üzerinde bulunan 3 kaya parçası ile ağaç parçalarının incelendiği, örneklerin DNA analiz çalışmalarına cevap vermediğinin tespit edildiği belirtildi.

Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilen bazı deliller üzerinde yapılan incelemelere ilişkin iddianamede yer alan raporda, Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yerden alınan tüm numunelerin incelenmesi sonucu herhangi bir bulguya rastlanılmadığı kaydedildi.

Nevzat Bahtiyar’ın aracında ve yapılan adli aramalarda ele geçirilen 5 battaniye ve Narin’in ikametinden alınan halılar, yolluk parçaları, halı parçalarındaki numunelerin incelenmesi sonucunda da herhangi bir bulguya rastlanılmadığı belirtildi.

Enes Güran’ın kolundaki ısırık izinin kime ait olduğu tespit edilemedi.
Kaynak : bbc.com

Sonra ki Sayfa !!!

Okumaya devam etmek için yukarıda ki görsele t'klay'n ve ilerleyiniz >>>
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Artık Gizli Kalmadı

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran’la ilgili iddianame tamamlandı.

Anadolu Ajansı ve Halk TV, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 12 sayfalık iddianameye ulaştıklarını duyurdu.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, tutuklu şüphelilerden Narin’in amcası Salim, annesi Yüksel ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

İddianamedeki detayları derledik.
Şüpheliler neyle suçlanıyor?
İddianamede, tutuklu şüphelilerden Narin’in amcası Salim, annesi Yüksel ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçunu işlemekle suçlanıyor.
Anadolu Ajansı ve Halk TV’nin haberlerine göre iddianamede, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında şüphelilerin aynı evde olduğu tespitine yer verildi.

Söz konusu şüphelilerin Narin Güran’ı müşterek bir şekilde boğdukları konusunda yeterli şüphenin oluştuğu kaydedildi.

Güran’ın hangi nedenle öldürüldüğü ise belirlenemedi.

İddianamenin sonuç kısmında şu ifadeler yer aldı:

“Dosyada bulunan kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu, kriminal raporlar, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde izah olunan ve çelişkileriyle ortaya konulan sebeplerle şüpheliler soruşturmanın en başından itibaren çelişkili, hayatın olağan akışına aykırı, toplum düzeninin ve aile yaşantısının getirdiği genel kurallar ve teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuşlardır.

“İlk günden itibaren kayıp çocuk olarak ihbarda bulunarak ve Narin Güran’ın son görüldüğü saate ilişkin çelişkiler yaratarak bulunmasını ve olayın ortaya çıkmasını engelledikleri tespit edilmiştir.”

‘Aile organize biçimde saklamaya çalıştı’
İddianamede örneklerle aile ve akrabalarca arama çalışmalarının sekteye uğratıldığı belirtildi.

Kolluk birimlerince yapılan araştırmalarda Narin Güran’ın ikamet ettiği köyde bulunanların çok büyük bir kısmının akraba olması, son görüldüğü yerin evine çok yakın mesafede olması, yapılan kamera ve plaka tespit çalışmalarında olay mahalline yabancı kişi ya da araç girişinin bulunmaması hususları da dikkate alındığında, olayın aile içerisinde gerçekleştiği ve aile tarafından organize biçimde saklanılmaya çalışıldığı kanaatinin oluştuğu ifade edildi.

Aynı zamanda köy muhtarı olan amca Salim Güran’ın ailenin tarlalarını ekip biçtiği, bu nedenle ailenin önde geleni olarak hareket ettiği ifade edilen iddianamede, şüphelinin arama çalışmalarının başından itibaren kolluk birimlerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına yön vermeye çalıştığı, tedirgin hal ve tavırlarda bulunduğunun kolluk birimlerince tespit edildiği aktarıldı.

Soruşturmada aileden tüm kişiler incelendiğinde, Salim Güran’ın aileyi yönlendirdiği hususunda ciddi şüpheler oluştuğu kaydedildi.

Aile ve akrabaların, “arama çalışmalarını yanlış yönlendirmek amacıyla sürekli kolluk görevlilerini takip ederek bilgi almaya ve dinlemeye çalışmaları, Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgede bulduklarını beyan ettikleri bir terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışmaları, elektrik tellerini birbirine çarptırmak suretiyle yangın çıkarmaları, ele geçirilen ve incelenen cep telefonlarında olay gününe ait mesaj ve görüşme içeriklerini tümüyle silmeleri ve cesedin bulunmasının ardından aralarında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri sözler” karşısında, olaydaki maddi gerçekliği saklamaya çalıştıklarının anlaşılması sonrası 23 şüphelinin gözaltına alındığı kaydedildi.

İddianamede, Tavşantepe Mahallesi’nde kolluk görevlilerince yürütülen devriye faaliyetleri çerçevesinde aile üyelerinin sık sık toplantılar yaptığının belirlendiği de belirtildi.
Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu gün yaşananlar
İddianamede Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu gün yaşananlara ilişkin de bilgi verildi.

Güran’ın cenazesi 8 Eylül’de cansız bedeni Tavşantepe Mahallesi’nde bulunan Eğertutmaz Deresi’nde bulunmuştu.

İddianamede, şu ifadeler yer aldı:

“Arama faaliyetleri çerçevesinde 8 Eylül’de saat 08.30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlilerince Tavşantepe Mahallesi’nde bulunan Eğertutmaz Deresi’nde yapılan tarama faaliyeti esnasında dere ile derenin toprakla birleştiği kısımda kayaların altına sıkıştırılmış vaziyette üzerini kapatacak şekilde 40-50 santimetre çaplarında 3 kaya parçasının kapattığı bir çuval görüldü. Çuvalda Narin’e ait cansız bedene ulaşıldı.”

Olay yeri incelemelerinin ardından Güran’ın bedeni tetkik ve otopsi işlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’na götürüldü.

İddianameye göre, Tıp Grup Başkanı’nın da bizzat katılımıyla daire başkanları, şube müdürü, 5 adli tıp uzmanı ve haricen görevlendirilen radyoloji uzmanından oluşan heyet tarafından ayrıntılı inceleme yapıldı.

Vücut görüntüleme yöntemleriyle incelendi, cesedin her bölgesinden sürüntü örnekleri alındı.

‘Narin’e ait en net son görüntü Tavşantepe İlkokulu’na ait kamerada’
İddianamede, Narin’e ait en net son görüntünün Tavşantepe İlkokulu’na ait kamerada olduğunun tespit edildiği ifade edildi:

“Narin Güran’ın 21 Ağustos günü saat 15.11’de kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiğinin net tespiti karşısında diğer tüm kayıtlar ve deliller tekrar irdelenerek bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kamera açısına aynı gün saat 15.41’de şüpheli bir aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu belirlendi.

“Kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı, söz konusu aracın kırmızı renkte olduğu tespit edildi. Kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar’ın kullanımında olan araç olduğu açıkça belirlendi.”

Ailenin ise sürecin başında itibaren “tutarsız beyanlarda” bulundukları, Narin Güran’ı en son saat 17.00 ve 18.40 sıralarında gördüklerin söyledikleri ve ilk resmi ihbarı 20.43’te yaptıkları belirtildi.

Salim Güran’ın aracında bulunan kıl numunesinin Narin’e ait olduğu tespit edildi
Şüpheli Nevzat Bahtiyar’ın “Narin’in cansız bedenini Salim Güran bana verdi ve yok etmemi istedi. Karşılığında 200 bin lira para vereceğini söyledi, aksi takdirde bana ve aileme zarar vermekle beni tehdit etti” ifadeleri de iddianameye girdi.

Bahtiyar, Narin Güran’ın cansız bedenini Salim Güran’ın aracından alarak kendi aracına koyduğunu, daha sonra ahırından aldığı gübre çuvalı içerisinde Eğertutmaz Deresi’ne bıraktığını söylemişti.

İddianamede, Bahtiyar’ın bu beyanı üzerine ahırında yapılan incelemede temin edilen gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedin konulduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğu ve çuvalların benzer olduklarının tespit edilerek tutanak altına alındığı belirtildi.

“Salim Güran’ın aracının gönderildiği Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda yapılan detaylı incelemede, aracın sağ arka kapı iç kısmı üzerinde elde edilen kıl numunesinin Narin’e ait olduğu, şüpheli Salim ve Nevzat’ın araçlarında yapılan detaylı incelemelerde alınan toprak numunelerinin karşılaştırılmasında her iki araç içerisinden alınan toprak numunelerinin benzer oldukları tespit edildi” bilgisine yer verildi.

Bahtiyar 21 Eylül’deki ek ifadesinde ise, cesedi ilk olarak Salim Güran’ın aracında değil, Narin Güran’ın kendi evinde gördüğünü söyledi. Bu ifade de iddianameye girdi:

“21 Ağustos’ta saat 15.08 sıralarında Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aramıştım. Sonrasında Salim beni Arif Güran’ın ikametinin bulunduğu yerin tepesinden seslenmek suretiyle yanına çağırdı. Ona doğru gittiğimde onunla beraber Arif Güran’ın evine girdik. Eve girdiğimizde bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalı vaziyetteydi. Ben evin içinde Enes, Yüksel, E. ve M. Güran ya da başkaca bir kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığımdan kapıları kapalı olan odaların içerisinde bulunup bulunmadıklarını bilmiyorum. Eve girdiğimizde Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde sıvı vardı.”

Bahtiyar bu ifadesinde Salim Güran’ın, Yüksel Güran ile ilişkisini gördüğü için çocuğu öldürdüğünü söylediğini ve kendisini oğlunu öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.

HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında şüphelilerin aynı evde olduğu tespit edildi.

İddianamede, tutuklu şüpheli Salim Güran’ın cep telefonu incelendiğinde WhatsApp verileri ile Narin’in kaybolduğu güne ilişkin görüşme geçmişlerinin silindiğinin tespit edildiği de belirtildi.
Enes Güran’ın cezaevindeki konuşmaları dosyaya girdi
Ağabey Enes Güran’ın tutuklu bulunduğu Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yapmış olduğu görüşme kayıtlarının da incelendiği belirtilen iddianamede, şu bilgiler paylaşıldı:

“Çok sayıda telefon görüşmesi ile kapalı görüşe ilişkin görüşme kayıtlarının Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan incelemesi ve tetkikinde 17 Eylül’de Enes’in küçük kardeşi ile arasında geçen telefon görüşmesi esnasında, ‘abican kimseyle konuşma kendine dikkat et’ şeklinde beyanda bulunduğu, ağabeyi B. Güran ile yaptığı görüşmede de birkaç kez adli tıp raporunu kastederek, ‘Rapor geldi mi?’ şeklinde sorduğu, bir görüşmesinde de ‘Narin benim diş fırçamı kullanmıştı, bir şey çıkar mı?’ diye ağabeyine sorduğu hususları tespit edilmiştir.”
Yüksel ve Arif Güran yüzde 99,9 Narin’in anne ve babası
İddianamede anne Yüksel Güran hakkındaysa, “olay günü ilk saatlerden itibaren Narin’in vefat ettiğini bildiği şeklinde hal ve tavırlar sergilediği, üzüntünün yanı sıra bir korku ve endişe barındıran sözler söylediği, ‘Enes’i nasıl kurtarabilirim?’ şeklinde beyanlarının bulunduğu” kaydedildi.

“Narin’in cansız bedenine ulaşıldığı gün çıkan tartışmada kardeşi Y.’nin ‘Doğruyu söyleseydiniz böyle olmazdı’ şeklindeki sözleri, Nevzat Bahtiyar’ın alınan savunmalarında istikrarlı olarak Yüksel ile Salim Güran arasında bir ilişki olabileceği yönündeki beyanları, ayrıca Narin’in cansız bedeninin Nevzat isimli şüpheli tarafından götürüldüğü esnada arkasından bakarak ağladığı yönündeki beyanlar dikkate alındığında” diğer şüphelilerle Narin’in öldürülmesinde birlikte hareket ettiği konusunda yeterli şüphe bulunduğu kaydedildi.

İddianamede, ağabey Enes ve anne Yüksel Güran’ın ifadelerinde Narin Güran’ın ölümüyle ilgilerinin olmadığını savundukları yer aldı.

Anne Yüksel Güran ayrıca Salim Güran ile bir ilişkisinin bulunmadığını belirtti.

31 Ağustos’ta baba Arif ve anne Yüksel’den alınan örnekler ile Narin’e ait kıyafetler ve evde kullandığı battaniyeden alınan örneklerin DNA tespiti için karşılaştırıldığı da iddianamede yer aldı.

Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’nın hazırladığı raporda Arif Güran ve Yüksel Güran’ın yüzde 99,99 ihtimalle Narin’in baba ve annesi olduğu tespit edildi.

Amca Salim Güran Narin’in cesedinin olduğu yere gitmiş
İddianamede, Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtildi.

Buna göre, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48’de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, bu hususun dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu çerçevesinde değerlendirildiğinde kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği ifade edildi.

İddianamede, böylece şüphelinin cesedin bırakıldığı yeri bildiği ve olay günü kontrol amaçlı gittiği hususunu açıkça ortaya koyduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

‘Otopside alınan örnekler DNA analiz çalışmalarına cevap vermedi’
İddianamede, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nin raporunda, otopsi esnasında Narin Güran’ın vücudundan alınan yaklaşık 91 sürüntü örneğinin ve üzerinden çıkan kıyafet ve çantanın, ayrıca cansız bedeninin üzerinde bulunan 3 kaya parçası ile ağaç parçalarının incelendiği, örneklerin DNA analiz çalışmalarına cevap vermediğinin tespit edildiği belirtildi.

Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilen bazı deliller üzerinde yapılan incelemelere ilişkin iddianamede yer alan raporda, Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yerden alınan tüm numunelerin incelenmesi sonucu herhangi bir bulguya rastlanılmadığı kaydedildi.

Nevzat Bahtiyar’ın aracında ve yapılan adli aramalarda ele geçirilen 5 battaniye ve Narin’in ikametinden alınan halılar, yolluk parçaları, halı parçalarındaki numunelerin incelenmesi sonucunda da herhangi bir bulguya rastlanılmadığı belirtildi.

Enes Güran’ın kolundaki ısırık izinin kime ait olduğu tespit edilemedi.
Kaynak : bbc.com

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
SON DAKİKA