Savaş sırasında Filistin’den başka bir cepheye sevk edilen Osmanlı askeri, birikmiş tüm parasını bir parça beze sararak Nablus şehrindeki Rüşdü Efendi isminde esnafa emanet etmiş. Osmanlı askerinin “dönebilirsek alırım” diye bıraktığı parayı teslim alan Rüşdü Efendi de, onun torunları da emanete bugüne dek gözleri gibi bakmış. Hatta o denli ki, “emanettir açılmaz” deyip paranın miktarını bile şimdiye kadar hiç saymamışlar.Parayı bırakan Osmanlı askeri Filistin’e bir daha hiç dönememiş, sadece emaneti kesin ellerde bıraktığı gibi duruyor. Nabluslu esnaf ailenin yıllardır büyük bir özenle sakladığı emanetin hikâyesini ilk defa ortaya çıktı. Kadim şehirlerinden olan ve “Şam’ın kız kardeşi” olarak da malum Nablus’taki aile dükkânını işleten Rüşdü Efendi’nin yeğeni Ragıp Hilmi el-Alul, parayı saymayı kabul etti.Üzerindeki yazılardan Sultan Mehmed Reşad döneminde basıldığı anlaşılan paralar, 10 adet yarımşar liralık, 117 adet birer liralık ve 5 tane de beşer liralık banknotlardan oluşuyor.
Savaş sırasında Filistin’den başka bir cepheye sevk edilen Osmanlı askeri, birikmiş tüm parasını bir parça beze sararak Nablus şehrindeki Rüşdü Efendi isminde esnafa emanet etmiş. Osmanlı askerinin “dönebilirsek alırım” diye bıraktığı parayı teslim alan Rüşdü Efendi de, onun torunları da emanete bugüne dek gözleri gibi bakmış. Hatta o denli ki, “emanettir açılmaz” deyip paranın miktarını bile şimdiye kadar hiç saymamışlar.Parayı bırakan Osmanlı askeri Filistin’e bir daha hiç dönememiş, sadece emaneti kesin ellerde bıraktığı gibi duruyor. Nabluslu esnaf ailenin yıllardır büyük bir özenle sakladığı emanetin hikâyesini ilk defa ortaya çıktı. Kadim şehirlerinden olan ve “Şam’ın kız kardeşi” olarak da malum Nablus’taki aile dükkânını işleten Rüşdü Efendi’nin yeğeni Ragıp Hilmi el-Alul, parayı saymayı kabul etti.Üzerindeki yazılardan Sultan Mehmed Reşad döneminde basıldığı anlaşılan paralar, 10 adet yarımşar liralık, 117 adet birer liralık ve 5 tane de beşer liralık banknotlardan oluşuyor.