Yok böyle bir fıkra köyün imamı olan temel’e, köyün en güzel kadını uğrar; hoca efendi ,kocam benimle ilgilenmiyor onu aldatacağım. Acaba cehennemde ne kadar kalırım? imam Temel başlar açıklamaya; Köyn muhtarı ile aldadursan 1yıl. Öğretmenle olursa 2yıl derken, kadın,İmam Temelin sözünü kesmiş; Peki köyün imamı ile aldatırsam ne olur ? Ulan kafir kariii… Demek cennete gitmek isteysun :))) Bonus Fıkra.. Çoğunluğunu Lazların oluşturduğu komando bölüğü iki haftadır ormanda, çamur içinde, aç susuz perişan halde, doğal yaşama uyum eğitimindedirler. On beşinci gün komutan Temel çavuşu çağırır: – Çavuş iki haftadır bölük gayet iyi bir performans gösterdi! Biz de onları ödüllendirelim, bugün çamaşırlarını değiştirebilirler artık. – Başüstüne komitanım! Temel Çavuş, heyecanla koşarak bölüğü toplar: – Uşaklar sizlere çok sevinecegunuz bir haber cetirdum !… Komitan izin verdi bugün erat çamasir değistirecek, siraya geçin bakiyum, şimdu de degistirun. Dursun sen İdris’le. Kadir sen Osman’la İsmail sen Cemal’le… Bonus Fıkra 2 Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. Gazozları, yiyecekleri, her şeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip gazoz açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel’e düşmüş. Genç kaplumbağa: – Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim… Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir, iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar: – Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?… – Elbette… Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış: – Gitmiyorum işte, gitmiyorum…
Yok böyle bir fıkra köyün imamı olan temel’e, köyün en güzel kadını uğrar; hoca efendi ,kocam benimle ilgilenmiyor onu aldatacağım. Acaba cehennemde ne kadar kalırım? imam Temel başlar açıklamaya; Köyn muhtarı ile aldadursan 1yıl. Öğretmenle olursa 2yıl derken, kadın,İmam Temelin sözünü kesmiş; Peki köyün imamı ile aldatırsam ne olur ? Ulan kafir kariii… Demek cennete gitmek isteysun :))) Bonus Fıkra.. Çoğunluğunu Lazların oluşturduğu komando bölüğü iki haftadır ormanda, çamur içinde, aç susuz perişan halde, doğal yaşama uyum eğitimindedirler. On beşinci gün komutan Temel çavuşu çağırır: – Çavuş iki haftadır bölük gayet iyi bir performans gösterdi! Biz de onları ödüllendirelim, bugün çamaşırlarını değiştirebilirler artık. – Başüstüne komitanım! Temel Çavuş, heyecanla koşarak bölüğü toplar: – Uşaklar sizlere çok sevinecegunuz bir haber cetirdum !… Komitan izin verdi bugün erat çamasir değistirecek, siraya geçin bakiyum, şimdu de degistirun. Dursun sen İdris’le. Kadir sen Osman’la İsmail sen Cemal’le… Bonus Fıkra 2 Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. Gazozları, yiyecekleri, her şeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip gazoz açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel’e düşmüş. Genç kaplumbağa: – Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim… Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir, iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar: – Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?… – Elbette… Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış: – Gitmiyorum işte, gitmiyorum…